Fiyatı: 13,0 TL
Yazarı: Cengiz Açıkgöz
Çevirmen: Cengiz Açıkgöz
Transformasyon indirmek veya okumak için sitemize hoşgeldiniz. Sizlere yazarı Cengiz Açıkgöz olan ve Az Kitap yayınevinin yayınlamış olduğu, sayfalık Transformasyon eseri hakkında PDF paylaşımı yaptık. Bu eser Edebiyat kategorisinde yer almaktadır. Transformasyon ücretsiz PDF indirmek veya okumak için yukarıda veya aşağıdaki butonlara tıklayarak indirip okuyabilirsiniz.
Transformasyon TIKLA PDF İNDİR !
Transformasyon Yazarı Kimdir ?
Transformasyon yazarı Cengiz Açıkgöz 'dır. Cengiz Açıkgöz yazdığı bu eserle ödül almamıştır. Bu eser Edebiyat kategorisinde olup, Bilim Kurgu türündedir.Transformasyon PDF indir oku
Transformasyon indirmek için yazımızdaki butonları kullanmanız yeterli. Az Kitap yayınevi tarafından yayınlanan, sayfalık esere butonlardan ulaşın.Transformasyon TIKLA PDF İNDİR !
- Kitap Adı: Transformasyon
- Yazar: Cengiz Açıkgöz
- Yayınevi: Az Kitap
- Hamur Tipi: 2. Hamur
- Ebat: 13,5 x 21
- İlk Baskı Yılı: 2017
- Baskı Sayısı: 1. Basım
- Barkod: 9789752441446
Transformasyon TIKLA PDF İNDİR !
Zamanda yolculuk mümkün mü?Neyin bilim, neyin de bilim olmadığını nasıl anlarız?İnsan bilinci, süper ötesi bir bilgisayara aktarılabilecek mi?İnançlar, fikirler ya da bilimsel hipotezler nörolojik bir semptom mu?Gelecek, Transformasyonun çağı mı olacak?
Hakikat sevdalısı iki dost: Yüksel Mert ile Ekmel Ali Okur… Bir kitap fuarı dönüşü esnasında trafik kazası geçirip kıl payı ölümden kurtuluyorlar. Ama bu kurtuluş, onlar için yeni bir dirilişe vesile olacak… Dünyayı değiştirecek bir projenin içerisinde buluverirler kendilerini. Ve bunca inanılmaz değişim ve dönüşümlerin yaşandığı ortamda sorgulamaya, hakikat aynasını parlatmaya ve "dünya barışı ve mutlu insan" misyonunu gerçekleştirmek için gerektiğinde Trump'ın karşısında bile düşüncelerini cesurca ve özgürce ifade etmeye devam ederler…
Ekmel Ali Okur, Beyaz Saray'ın koridorlarından Oval Ofis'e doğru yürürken Yüksel de başka havadaydı. Ekmel Ali Okur'dan farklı olarak Yüksel Mert, bulunduğu ortamlara daha çabuk adapte olabiliyordu. Bir ara yine o eski görüntüleri görür gibi oldu. Koridorun sağında tablolar vardı. Duvarlar beyazdı. Koridorun solunda ise küçük küçük dikdörtgenlerden oluşmuş büyük pencereler vardı. Dışarıdaki bahçenin yeşil rengi pencereden çok da güzel görünüyordu.
Aniden çok kuvvetli bir görüntü ile karşılaştı. Tıpkı dışarıdaki gibi güzel bir bahçede ayakta duruyordu. Sol tarafında, Atatürk'ün kıyafetlerine benzer bir kıyafet giymiş, alnı geniş ve kel, köydeki Ali amcası gibi üçgen bıyıklı, orta yaşlarda bir adam koridordan geçenlerin şivesindeki İngilizceyi konuşuyordu…
(Tanıtım Bülteninden)
Yayın Yönetmeni: M. Endülüs Özbay
Yayın Koordinatörü: Selçuk Alkan
Editör:Lilay Koradan
Transformasyon TIKLA PDF İNDİR !Transformasyon TIKLA PDF İNDİR !
Kategori; Edebiyat
Tür; Bilim Kurgu
Etiketler; Edebiyat, Roman, Bilim Kurgu, Transformasyon, Cengiz Açıkgöz
18.06.2009
OYA BAYDAROya Baydar, bir "mevta", bir "ölü", bir "cenaze" olalı çok olmuştur. TSİP günleri "mazi" olmuş, teorisyenliği unutulmuş, bunların yerine "roman yazarı" ("Elveda Alyoşa") sıfatı geçmiştir. 1974-1980 döneminde, asıl olarak da 1974-77 yılları arasında TSİP içinde oynadığı rol, İlke ve Kitle dergilerinde büyük teorisyen edalarıyla (Tektaş Ağaoğlu´yla birlikte) silahlı mücadeleye saldırıları, legalizmi meşrulaştırma çabaları çoktan unutulmuştur. Onun "teorik" yazılarıyla pasifizmin saflarına "kazanılmış" insanlar da unutulmuştur. O artık "roman yazarı" olarak "12 Eylül darbesinden birkaç gün önce yurtdışına çıkmış, on iki yıl Federal Almanya´da siyasal göçmen olarak yaşamış" ve Türkiye´ye dönmüş bir yazardır.
Kendi "tanıtım" yazılarında ifade edildiğine göre, Federal Almanya´nın Frankfurt kentinde postacı bekleyerek geçirdiği günler içinde "sosyalist sistemin çöküş sürecini yakından yaşamış" ve "bu süreci 1991´de yayımladığı Elveda Alyoşa öykü kitabında" anlatmış bir yazardır.
Ülkeye döndükten sonra, "Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı´nın ortak yayınları olan İstanbul Ansiklopedisi´nde redaktör ve Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi´nde genel yayın yönetmeni" olarak çalışmıştır. Bu arada büyük "sıkıntılar" çekerken, günlerini postacı beklemekle geçirirken nasıl olmuşsa bağlantı kurduğu Almanya´nın "sosyal-demokrat" "temiz vakıf"larından biri olan Friedrich Ebert Vakfı´nca finanse edilen proje kapsamında "Gewerkschaften und Arbeitsbeziehungen in der Türkei" (Türkiye´de Sendikacılık Hareketi/1998) kitabı da yayınlanmıştır.
Böylece öykü-roman yazarlığının yanında "sendika tarihi uzmanı" olarak da "düşünsel" katkılarını sürdürmeye devam etmiştir.
"Ölü" dirilmiş, "mevta" canlanmış, kendi tarihini unutturarak "itirafçılar" gibi kendine yeni bir "yüz" kazandırmıştır.
Oysa 1980´lerin Latin-Amerika´sında olduğu gibi, Türkiye´de de "sürgündeki solcu aydın" (ki çokluk TKP ve onun legal versiyonlarına aittirler) cebine koyduğu bir "proje"yle birlikte ülkeye geri döndü. "İşbilen"ler bu "proje"li dönüş "atılım"ından ilk yararlananlar oldu. Akla gelmedik "projeler"den paralar kazandılar. Kimisi Soros´tan, kimisi AB fonlarından, kimisi "temiz vakıflar"dan beslendiler. Turgut Özal´ın "transformasyon" adını verdiği dönüşüm sürecinde, soldan transfer edilen bu "proje" sahibi solcu aydınlar, ülkenin devrimci tarihinin çarpıtılmasıyla işe başladılar. Oya Baydar gibi "eski parti yöneticileri", bir yandan "özeleştiri"ler yaparak günah çıkartırken, diğer yandan Sovyetler Birliği´nin dağıtılmışlığını "fırsat"a dönüştürmeye koyuldular. Düne kadar "reel sosyalizm"e toz kondurtmayan, "reel sosyalizmi" eleştirenleri "küçük-burjuva maceracıları" ya da "maocu bozkurtlar" diye suçlayanlar, artık Amerikan emperyalizminin "yeni dünya düzeni"nin baş savunucuları haline geldiler. "Globalizm" propagandasının ülkedeki "proje" finansmanıyla destekli gönüllü savunucuları oldular.
"Proje" adıyla ödenen maaş karşılığında Türkiye devrim tarihine ilişkin çarpıtmalar, karalamalar bütün hızıyla sürerken, süreç tarihin daha önceki zamanlarına, Cumhuriyet tarihine doğru genişletildi. Bir yandan "ulus-devlet"in ne denli "kötü" ve "faşist" bir şey olduğu kanıtlanmaya çalışılırken, diğer yandan bu "ulus-devlet" sınırları içindeki bir devrimin ne kadar "kötü" ve "totaliter" bir iktidar oluşturacağından söz etmeye başladılar.