Thomas Mann Seti-2 - 10 Kitap Takım sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster
Thomas Mann Seti-2 - 10 Kitap Takım sorgusu için yayınlar tarihe göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Alaka düzeyine göre sırala Tüm yayınları göster

26 Ekim 2022

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım Ücretsiz PDF E-Kitap indir oku


Fiyatı: 76,45 TL
Yazarı:
Çevirmen:

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım indirmek veya okumak için sitemize hoşgeldiniz. Sizlere yazarı olan ve Kolektif Kitap yayınevinin yayınlamış olduğu, sayfalık Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım eseri hakkında PDF paylaşımı yaptık. Bu eser Edebiyat kategorisinde yer almaktadır. Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım ücretsiz PDF indirmek veya okumak için yukarıda veya aşağıdaki butonlara tıklayarak indirip okuyabilirsiniz.
Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım TIKLA PDF İNDİR !

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım Yazarı Kimdir ?

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım yazarı 'dır. yazdığı bu eserle ödül almamıştır. Bu eser Edebiyat kategorisinde olup, Dünya Roman türündedir.

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım PDF indir oku

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım indirmek için yazımızdaki butonları kullanmanız yeterli. Kolektif Kitap yayınevi tarafından yayınlanan, sayfalık esere butonlardan ulaşın.
Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım TIKLA PDF İNDİR !

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım TIKLA PDF İNDİR !

Dönüşüm

"Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu."

Bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlayan Dönüşüm, keskinliği ve yalınlığıyla Kafka'nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan eseridir.

Palto

"Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkar hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu."

"Küçük adam"ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç'in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar döneminÇarlık Rusya'sında büyük tepki alsa ve Gogol,Rusinsanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor.

"Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık."

Fyodor Dostoyevski

"Gogol'unPalto'da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hâlegelebileceklerine işaret eder."

Vladimir Nabokov, Nikolay Gogol

Peter Schlemihl'in Olağanüstü Öyküsü

"Sevgili dostum, insan bir kere düşüncesizlik edip doğru yoldan ayrılırsa, onu hep aşağıya, daha aşağıya çeken başka yollara da sapar; gökyüzünde ona yön gösterecek bir yıldız araması da boşunadır; zira çaresi yoktur, yokuş aşağı gidecek ve intikam tanrıçasına kurban olacaktır."

Modern insanın çaresizliğinin masallara özgü bir üslupla aktarıldığı Peter Schlemihl'in Olağanüstü Öyküsü, sonsuz bir servet elde etmek adına Şeytan'a gölgesini satan Peter Schlemihl'in diğer insanlar tarafından aşağılanıp dışlanmasını anlatır. Adelbert von Chamisso'nun edebiyat tarihine damgasını vuran bu eşsiz hikayesi, aradan geçen iki yüzyıla rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor.

"Damgalanmış ve dışlanmış bir adamın çektiği ızdırapların derin bir tasviri."

Thomas Mann

Köpeklerin Sohbeti

Talihsiz bir evlilik yüzünden hastaneye düşen bir teğmen hasta yatağında yatarken sokakta iki kişinin konuştuğunu duyar. Sohbetin çekiciliğine kendini iyice kaptıran teğmen konuşanların aslında hastanenin bekçi köpekleri olduğunu anlar ve bu mucizevi sohbeti kağıda aktarır.

Bir süreliğine konuşma kabiliyeti kazanan iki köpek başlarından geçenleri anlatırken insanlığın derin mevzularına değinirler: ahlak, yozlaşma, dedikodu, haset, talih, onur, sinsilik, tahakküm...

Cervantes'in yaşadığı dönem ve ülke üzerine yoğun bir hiciv içeren bu uzun öyküsü, bütün bir insanlık tarihinin (ve muhtemelen geleceğimizin de) güzel bir eleştirisine dönüşüyor.

Kâtip Bartleby

"Kalabalığını gördüğü, bildiği bir mekanın yalnızlığının tek seyircisiydi o..."

Dünya edebiyatının kült eserlerinden biri kabul edilen Kâtip Bartleby, bir avukatın Wall Street'teki hukuk bürosuna bir kâtibi işe almasıyla başlar. Bir süre sonra çalışmayı ve hatta yaşamayı reddederek hakim düzeni ve en sarsılmaz inançları ters yüz eden Bartleby, dünyaya karşı takındığı alışılmadık tavrıyla avukatın elini kolunu bağlar.

Bartleby, bireyin sessiz bırakıldığı ve itaate koşulduğu modern dünyada "yapmamayı tercih ederek" yaşayan sıradan bir kâtibin varoluş nüshasıdır. Sorgusuz sualsiz kabullerin karşısına dikilmiş sessiz bir isyan bayrağıdır. Özgürlüğü yeniden tanımlayan, tuğla duvara bakan bir masanın ardında tarihin başka türlü yazıldığı bir başkaldırı hikayesidir.

Satranç

Stefan Zweig'ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle kanaatkârlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz...

New York'tan Buenos Aires'e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko

Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranççı bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.

Aurélia

"Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir."

Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia'da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.

Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia'da buluşturuyor.

Beyaz Geceler

"Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır."

Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg'da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.

Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka'yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler'de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, "Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?"

Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski'nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler zarif ve yalın üslubuyla insan ruhunda derin bir iz bırakıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Çevirmen: İlknur İgan / Elif Ersavcı / Murat Özbank / Sinan Okan / Özlem Yüksel / Nilgün Tepeköy / Seçil Kıvrak / Baran Sayın

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım TIKLA PDF İNDİR !

17.10.2019

Kafka

Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan harika bir kitap olmuş.

Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım TIKLA PDF İNDİR !

Kategori; Edebiyat
Tür; Dünya Roman
Etiketler; Edebiyat, Roman, Dünya Roman, Cep Boy Klasikler Seti-8 Kitap Takım,
İNDİR

21 Şubat 2022

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu Ücretsiz PDF E-Kitap indir oku


Fiyatı: 80,5 TL
Yazarı:
Çevirmen:

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu indirmek veya okumak için sitemize hoşgeldiniz. Sizlere yazarı olan ve Cem Yayınevi yayınevinin yayınlamış olduğu, 1904 sayfalık Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu eseri hakkında PDF paylaşımı yaptık. Bu eser Edebiyat kategorisinde yer almaktadır. Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu ücretsiz PDF indirmek veya okumak için yukarıda veya aşağıdaki butonlara tıklayarak indirip okuyabilirsiniz.
Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu TIKLA PDF İNDİR !

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu Yazarı Kimdir ?

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu yazarı 'dır. yazdığı bu eserle ödül almamıştır. Bu eser Edebiyat kategorisinde olup, Korku Gerilim türündedir.

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu PDF indir oku

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu indirmek için yazımızdaki butonları kullanmanız yeterli. Cem Yayınevi yayınevi tarafından yayınlanan, 1904 sayfalık esere butonlardan ulaşın.
Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu TIKLA PDF İNDİR !

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu TIKLA PDF İNDİR !

Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi:

Ölçüsüz tutkular, dehşet verici eylemlere yol açar.

Sicilya'nın ıssız kıyılarında, benzersiz bir doğa manzarasının ortasındaki muhteşem bir şato, karanlık sırların yatağı olabilir mi? Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi, sakin ve durgun görünen hayatları apansız bir çalkantıyla bulandırıyor. Şatonun dolambaçlı koridorlarında, insanı bir kez kendine çektikten sonra girdabından dışarı bırakmayan, kaynağı belirsiz bir korkuyu, günlük hayata istikrarla sızan bir psikolojik dehşete dönüştürüyor.

Ann Radcliffe'in erken dönem yapıtlarından Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi, gotik romanı romantik unsurlarla besleyen yetkin bir örnek. Radcliffe dehşetin anlatımını kendine özgü lirik bir üsluba bağlarken, korkuya da sıcak, çekici bir yön kazandırıyor: Haz ile dehşet arasındaki her an kopmaya hazır o ince çizgi ortadan kalkıyor.

Sicilya'da Bir Aşk Hikayesi, 18. yüzyıldan günümüze gotik adını alan korku ve dehşet edebiyatının klasiklerinden biri.

Gece Tabloları:

Gece Tabloları, Aydınlanmacı aklın "bilinmeyen" olarak damgaladığı, ürkütücü bulduğu için hayatın dışına attığı dünyalara kapı aralıyor. Bu öyküler okurunu uçurumun kenarındaki hastalıklı ruhların, suçun ve kötülüğün, fantazmanın ve deliliğin, doğaüstünün ve bilinmezin dünyasına taşıyor.

Geceyi mekân edinen öyküler değil bunlar; gecenin karanlığını gündüze taşıyan, dolayısıyla da insanı kendi karanlığına hapsederek geceyi büyüten, uzatan, sürekli kılan öyküler... Kitabı oluşturan sekiz öyküden her biri, bu açıdan insan ruhunun en dip, en kuytu köşelerine ayrı bir noktadan ışık tutuyor. Resmin bütünündeyse Hoffmann'ın sonsuz gecemize yüklediği anlam var.

Gece Tabloları'nın ilk öyküsü "Kum Adam", yayınlanmasından yüz yıl sonra Freud'un "tekinsiz" kavramını oluşturmasına zemin hazırlamış; Freud aynı adlı ünlü makalesinde Hoffmann'ın bu öykülerde geceye yüklediği anlamı, tüm karmaşasıyla modern kültürün insan ruhundaki tezahürü şeklinde ele almıştır.

Öykülerini, gerçekliğinden şüphe duyulmadan hayalle bezeyen E.T.A. Hoffmann'ın eserleri, fantastik realizmin başyapıtlarıdır.

Undine:

Doğa aykırılıkları sevmez, bir peri masalında bile...

Undine bir su perisi... Ya ölümsüz kalacak ya da ölümsüz bir ruha kavuşacak insan bedeninde... Beyaz atlı şövalyesini bekliyor. Ancak aşk, bu peri masalındaki rüyaları gerçekleştirebilir. Ne pahasına olursa olsun...

Aristokrat bir Fransız aileden gelen Alman romancı ve oyun yazarı Friedrich de la Motte Fouque, eserlerinde İskandinav sagalarından ve mitlerinden yararlanmıştır. Ülkemizde da­ha önce Su Kızı adıyla yayımlanmış olan Undine, yazarına en kalıcı başarısını getirmiştir.

Undine sıcacık, romantik bir masalı ruhun ıstırapları ve doğaüstünün gizemiyle fantastiğe yaklaştıran sıradışı bir yapıt. Fouqué, acıya mahkum bir var oluşu tatmak uğruna ölümsüzlüğü arzulayan ve ruhun bedelini acı çekerek ödeyen efsanevi Undine karakteriyle edebiyata yeni bir imge armağan ederken bir yandan da bizi karanlık tarafımızla yüzleştiriyor.

Hayaletgören:

"Kutlayın kendinizi, Prens, saat tam dokuzda o öldü."

Hayaletgören, romantik ve gotik düşünce geleneği üzerinde önemli etkileri olan Alman oyun yazarı ve şair Friedrich Schiller'in tek roman denemesidir. Schiller'in okültizm, spiritizma ve ruh çağırma motifleriyle dönemin komplo teorilerini ustalıkla harmanladığı Hayaletgören, Venedik'te bir Alman prensinin başından geçen çetrefil bir maceraya odaklanır. Ciddi, içine kapanık ve melankolik biri olan prens, kimsenin kendisini tanımadığı Venedik'te sessiz sedasız bir yaşam sürmektedir. Oy­sa Venedik baştan çıkarıcı zevklerin, karanlık arzuların şehridir.

1787-1789 arası Die Thalia dergisinde bölüm bölüm ya­yımlandığında büyük ilgiyle karşılaşan Hayaletgören, bir roman fragmanı. Schiller'in Hayaletgören'de işlediği motifler sonraları E.T.A. Hoff­mann'dan Thomas Mann'a uzanan bir yelpazede sıklıkla yeniden edebiyat sahnesine taşındı, kullandığı anlatım teknikleri ise Edgar Allan Poe, H.P. Lovecraft ve Clark Ashton Smith gibi isimler tarafından benimsendi.

Sardinya Efsaneleri:

Her hazinenin kapısında bir lanet bekler sizi...

İtalyan edebiyatının büyük ozanı Deledda'nın kaleminde canlanan Sardinya Efsaneleri, kaderlerinde acı ve ölüm olan sıradan insanların sıra dışı öykülerini bir araya getiriyor. Bu öykülerde insan, ölümün karşısında merakına yenik düşerken, lanete açılan hazine kapılarında nöbet tutanların gösterdiği sonsuz karanlıkla tanışıyor.

Sardinya Efsaneleri, adından da anlaşılacağı gibi, bir derleme. Sardinya'nın geçit vermez dağları arasında yaşayan halkın aktardığı korkunç öyküleri derlemiş Grazia Deledda. Bu öyküler, yaşamları türlü korku ve hurafelerle dolu yoksul halkın geniş hayal gücüyle beslenen tekinsiz, tehlikelerle dolu dünyaları anlatıyor. Her biri birbirinden uğursuz bu on üç öykü, Sardinya topraklarında gömülü eşsiz hazinelere açılıyor. Ne var ki toprak, hazinelerin yatağı da olsa, yeraltı dünyasında onları bekleyen başkaları var: iblisler, cüceler, cinler, büyücüler...

Sardinya Efsaneleri küçük bir kitap. Deledda'nın, doğup büyüdüğü görkemli Sardinya için kaleme aldığı bir korku odası...

Otranto Şatosu:

"Gotik" terimini edebiyat alanında ilk kullanan kişi olarak bilinen Walpole, 1764'te kendi özel basımevinde hazırladığı Otranto Şatosu'nun toplumda nasıl karşılanacağını kestiremediği için, kitabı 16. yüzyıldan kalma İtalyanca eski bir elyazmasının çevirisi olarak sundu. İlk baskının kapağında "Otranto Aziz Nicholas Kilisesi Kilise Heyeti Üyesi Onuphrio'nun yazdığı İtalyanca aslından William Marshal tarafından çevrilmiştir" ibaresi vardı. İkinci baskıdaysa ne çevirmen adı vardı, ne de yazar.

Şöyle der Walpole bir mektubunda: "Uyandığımda o düşten anımsadığım tek şey, kendimi bir Ortaçağ şatosunda görmemdi (benim gibi kafası Gotik hikayelerle dolu biri için bu mekan çok doğal sayılır); hayli yüksek bir merdivenin en tepesinde, tırabzanın üzerinde son derece büyük bir zırhlı el gördüm. O akşam oturdum ve ne söyleyeceğimi, ne anlatacağımı bilmeden yazmaya koyuldum. Yazdıkça hikaye gelişti, benim de hoşuma gitmeye başladı (üstelik politikadan başka bir şey düşünebildiğim için de çok seviniyordum); kısacası kendimi öylesine kaptırdım ki, kitabı iki aydan kısa sürede bitirdim."

Böcek:

Paul Lessingham, geleceği parlak bir politikacıdır. Ne var ki Mısır'dan gelen ve Kraliçe Viktoria'nın yasaklar şehri Londra'da sürekli biçim değiştirerek serbestçe dolaşan "Böcek", Lessingham'ın kâbusu olacaktır. İsis'in müritlerine karşı işlenmiş bir suçun intikamını almaya gelen bu amansız yaratık kurbanlarını dehşete sürüklerken, hiç kimse güvende değildir.

Marsh'ın romanı, Stoker'ın Drakula'sı, George du Mau­rier'nin Trilby'si, Sax Rohmer'ın Fu Manchu dizisi gibi 19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl başlarına özgü sansas­yonel yapıtlar arasında yer alıyor. Yine o yapıtlarda çok sık rastlanan bir teknikle, gerilim yaratmak amacıyla, hikâye farklı kişiler ağzından aktarılıyor.

Böcek, hem bir korku romanının, hem bir aşk hikayesinin, hem de bir dedektif romanının özelliklerini taşıyor.

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve Diğer Fantastik Öyküler:

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ve Diğer Fantastik Öyküler, Steven­son'ın üç öyküsünü bir araya getiriyor. Yazarın gördüğü bir rüyadan esinlenerek kaleme aldığı "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde", gotik edebiyatın köşetaşlarından biridir. Biri doktor, diğeri psikopat bir katil, iki farklı ruhu aynı bedende yaşayan bir adamı anlatan öykü, psikiyatrinin temel konularından biri olan kişilik bölünmesi sorununu işler.

Bilime hizmet kisvesi altında, para ve iktidar hırsıyla sı­nır tanımayan genç cerrahları anlatan "Ceset Hırsızı" gerçek bir olaydan kaynaklanıyor. "Olalla" ise aşk, gizem ve sömürü motiflerini incelikle bir arada örüyor.

Kötülüğün ve özyıkımın insanın doğasında var olduğuna inanan Stevenson'ın öyküleri, 19. yüzyılın baskıcı ortamında, bireyin mutluluğuna da sefaletine de kayıtsız kalan bir dönemin ürünleri olarak şekillenmiştir. Her açıdan köşeye sıkışmış insanın çaresizliğini yansıtan bu öyküler, bölünmüş benliklerin içsel belirsizliklerini estetik düzleme taşır.

Carmilla:

Gençlik ve yalnızlık, güzel bir kızı doğaüstü güçlerin eline düşürebilir mi?

Carmilla genç bir kız ile esrarengiz bir kadının ilişkisi üzerine kurulu bir öykü. Konuk olduğu malikane ve çevresinde kısa sürede dehşetin ve ölümün ikizi haline gelen dişi bir vampirin, edebiyatın ilk lezbiyen vampirinin öyküsü.

Konusu, kişileri ve tekniğiyle Bram Stoker'ın Dracula'sı üzerinde azımsanamayacak izler bırakan, sonraları Edgar Allan Poe'nun deneyeceği gotik tarzıyla dikkat çeken Carmilla, çarpıcı ve bir o kadar da kışkırtıcı.

Sheridan Le Fanu'nün kadınları, karanlığa eğilimleri ve ölüme yakınlıklarıyla, içimizdeki vampire ayna tutuyor. Lezbiyen aşk, kıskançlık ve cinsel arzunun kıskacında, Carmilla, vampir motifini benliğimizin karanlık sureti olarak yüzümüze vuruyor.

Carmilla, gotik vizyonun tekinsiz doğasını bugüne taşıyan örneklerden.

Baskerville'lerin Köpeği:

"Çorak manzara, yalnızlık duygusu ve görevin gizemiyle aciliyeti, hepsi kalbimi titretiyordu."

Sherlock Holmes'un sağ kolu Dr. Watson, Baskerville Malikane­si'nin gizemini çözmek için gittiği bataklık arazide, duygularını böyle dile getiriyordu.

Bugüne kadar yazılmış en büyük suç romanlarından biri olan Baskerville'lerin Köpeği, yine Dr. Watson'un ağzından Sherlock Holmes'a yeni bir tanım kazandırdı: Dr. Watson ünlü dedektifi, suç mahallini incelerken kullandığı yöntem ve araştırma tekniklerine bakarak, "kokusunu aldığı şeyi buluncaya kadar yılmadan koşup duran, iyi eğitimli, safkan bir av köpeği"ne benzetti.

Conan Doyle, Baskerville'lerin Köpeği'nde akılla doğaüstü gücün, bilimsel gerçekle batılın, iyilikle kötülüğün zorlu bir savaşta karşı karşıya gelişini dile getirir.

(Tanıtım Bülteninden)

Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu TIKLA PDF İNDİR !Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu TIKLA PDF İNDİR !

Kategori; Edebiyat
Tür; Korku Gerilim
Etiketler; Edebiyat, Roman, Korku Gerilim, Gotik Edebiyat Seti - 10 Kitap Takım - Kutulu,
İNDİR