18 Şubat 2023

Kafdağının Kuşları Ali Ozanemre Ücretsiz PDF E-Kitap indir oku


Fiyatı: 8,5 TL
Yazarı: Ali Ozanemre
Çevirmen: Ali Ozanemre

Kafdağının Kuşları indirmek veya okumak için sitemize hoşgeldiniz. Sizlere yazarı Ali Ozanemre olan ve Karahan Kitabevi yayınevinin yayınlamış olduğu, sayfalık Kafdağının Kuşları eseri hakkında PDF paylaşımı yaptık. Bu eser Edebiyat kategorisinde yer almaktadır. Kafdağının Kuşları ücretsiz PDF indirmek veya okumak için yukarıda veya aşağıdaki butonlara tıklayarak indirip okuyabilirsiniz.
Kafdağının Kuşları TIKLA PDF İNDİR !

Kafdağının Kuşları Yazarı Kimdir ?

Kafdağının Kuşları yazarı Ali Ozanemre 'dır. Ali Ozanemre yazdığı bu eserle ödül almamıştır. Bu eser Edebiyat kategorisinde olup, Türk Öykü türündedir.

Kafdağının Kuşları PDF indir oku

Kafdağının Kuşları indirmek için yazımızdaki butonları kullanmanız yeterli. Karahan Kitabevi yayınevi tarafından yayınlanan, sayfalık esere butonlardan ulaşın.
Kafdağının Kuşları TIKLA PDF İNDİR !

Kafdağının Kuşları TIKLA PDF İNDİR !
Kitabın dediği günler gelip çattı. Babasına dedim, "Kopacaksa kopsun kıyamet; kalalım köyde, gitmeyelim." Kaçtık da kurtulduk mu? şehrin çöplüğü köyden daha mı iyi sanki! "Gitmeyelim" dedim, "askerlere de dağdakilere de katmayalım kendimizi." Dinletemedim... Komşular, komşu köyler kurtuluşa atılır gibi kaçıyordu. "Burada barınamayız" dedi oğlumun babası, "askerler rahat bıraksa dağdakiler bırakmaz."

Asker donlular asker mi, dağdakiler hangisi, bilinmez olunca biz de bıraktık evimizi, ekinimizi, ekeneğimizi... Bahçedeki dallar yemişli kaldı. Köyün çeşmesi, çeşmedeki yalak... Yalaktan sulanan azalmış hayvanlarımız... Tası tarağı toplayıp bir gün sabahın alaca karanlığında çıktık köyden. Geri dönüp bir kez olsun bakmadım ama ak-lımın ortasındaydı köy. Geldik buraya. Gelmeseydik! İki yıl oldu, okula gidemedi yavrum. Köydeyken giderdi. Öğretmeni, arkadaşları onu çok severdi. Başarılıydı. Okula gitmediği zamanlarda kuzularımızı güderdi kuzum. Akıllıydı, çalışkandı, geçimliydi… "Korkak!" der, gülerdik severken.

O gün yine akranlarından daha çok kağıt, cam, naylon toplamış. Kaç gündür doyasıya yıkanmadığını söyledi. Keşke hiç yıkanmasıydı. Kirlenen bir tek o muydu sanki? Kim-den daha kirliydi, hangimizden? "Havalar da güzel" dedi, "gölün suyu köpük köpük"… O, "göl" deyince cız etti içim. Bildim. Ölecekti. Gitme, demek istedim, diyemedim. Aklım karıştı. "Gitme!" deseydim gitmezdi; beni çiğnediği olmamıştır kuzumun. Diyemedim, deseydim gitmezdi, ölmezdi. Öldü. Onu ben öldürdüm; asın beni...

Gerçi tanımam çocuğu. Anasını babasını da tanımam. Yine de bu yöre köyleri benim sayıldığından... Bu yörede, değneğimizi atlayan çıkmadı. Hangi partiye demişsek silme oy çıkarmışızdır. Dedem ne demişse öyle olmuş, babam buraların mühürlü sultanı, kitapsız peygamberi, görülen tanrısıydı. Biz de... Devlet bizi devlet bilir. Evimizden, elimizden hükümet adamı eksik olmaz. Otun bittiği toprak bizimdir, otlayanlar da. Çobanlar... Çobanlar bizim çobanlarımız. Kaçağın her türünde hatırlıca payımız var. Bu, kadim zamanlardan beri böyle... Bir ?eylerin değiştiğini seziyordum. Binlerce yıldır değişmeyen şeylerin değişmekte olduğunu... Ama ne? O, tam belli değil. Hayal gibi, düş gibi... Kaçıyorsun, adım atamıyorsun; uzanıyorsun, tutamıyorsun. Kapalı bir yerdesin, her yanında fırtına… Bir kımıldayabilsen, uykunun ağırlığını sıyırıp atacaksın. Olmuyor. Yapışıp kalıyor. Uyanamıyor-sun... Önce uykularım kaçtı. Kapımın ?u kadar yıllık azapları, onların veletleri bize akıl verir, yol gösterir oldu. Ağızlardaki bütün dişler, it dişi. Baktım olacak gibi değil, sen de bir gözünü yum dedim kendime...

Derken adımız "yavuz"a çıktı devlet gözünde. Paraya para demedim; yoksa geçmişimiz beş para etmeyecekti. İki başı bir tutmalıydım. Tuttum... Zaman zaman darda kalmadık mı, kaldık. Yırttık ama kolay olmadı. Şimdilik paçayı sıyırdık gibi. Şimdilik... Kurtulduk sayılır. O çocuk, ölümden kurtulamadı. İlmeğin son ucuydu. Öldü. Sanki gezden, arpacıktan bakan benim gözümdü; teti-ğe çöken ben... Onu ben öldürdüm. Kimseler duymasın; kesin beni... Şeyh elinde kan olur mu demeyin. Elimize kan bulaşmaz bizim. Peki, tırnak diplerinde katmerleşip kuruyan ne? Damla damla akan? Güldür onlar gül. Gülmeyin; daha şimdi topladım dikenler arasından. Bizim elimizin kızıllığı gülden… Ölümü taşıyan kan, akışını sürdürür; kalmaz yerinde. Nerede bir kanlı ölüm varsa orada kırmızı bir gül açar. Bir bakarsın taş kesilir, bir bakarsın akar, ellere çıkar. Göz görmez kuytularda yuvalanır kalır da şaşırır insan...
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 120

Baskı Yılı: 2014


Dili: Türkçe
Yayınevi: Karahan Kitabevi Kafdağının Kuşları TIKLA PDF İNDİR !Kafdağının Kuşları TIKLA PDF İNDİR !

Kategori; Edebiyat
Tür; Türk Öykü
Etiketler; Edebiyat, Türk Öykü, Kafdağının Kuşları, Ali Ozanemre

Yorum Gönder